CUMHURİYETE SAHİP ÇIKIN. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
yazarların yorumları
taylan tarih 22.03.2008, 21:09 (UTC) | | Can Dündar
Altın vuruş
Cuma, haftanın belalı günü haline geldi: 12 Mart muhtırası bir cuma günü verilmişti.
12 Eylül darbesi yine bir cuma geldi.
Geçen cuma Yargıtay Başsavcısı “laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle” AKP’ye kapatma davası açtı.
Bu cuma da Ergenekon savcısı “demokrasi karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle” sorguladığı örgüt için gözaltı harekâtına girişti.
* * *
Son iki cuma hamlesinin birbirinden bağımsız olduğuna insanları inandırmak zordur artık...
Her adım bir öncekinin rövanşı, her hamle diğerinin intikamı gibi algılanıyor.
Uzun süredir “derin”den süren iktidar hesaplaşması su yüzüne çıktı.
Büyük kapışmada kılıçlar çekildi.
Ve ne yazık ki ilk kurban, hukuk oldu.
İki önemli davanın iki savcısı, şimdi çatışan tarafların hukuksal temsilcileri gibi gösteriliyorlar.
* * *
Dünkü “baskın”, hem gözaltına alınan isimler dolayısıyla, hem alınış biçimleri itibarıyla tam bir darbe havası yarattı.
Biliyorsunuz uyuşturucu müptelaları bazen bilinçle, bazen zevk saikiyle “ayarı kaçırıp” dozu şaşırırlar; “âlemde” buna “altın vuruş” denir; ki dönüşü yoktur.
83 yaşındaki bir başyazarın, bir rektörün, bir parti liderinin sabaha karşı evinden derdest edilip sorguya götürülmesi, tam bir “altın vuruş”tur.
AKP, ister “kalıp direnme”ye ister “vuruşarak çekilme”ye karar vermiş olsun; dünkü manzaradan ürkmelidir:
Çünkü bu gerginlik, içeri alınanları değil, kendilerini vurur.
* * *
Yıllardır Ergenekon‘u izliyoruz, hakkında programlar yapıyor, kitaplar yazıyor, belgeler yayımlıyoruz.
Bu karanlık çetenin açığa çıkmasını, sorumluların yakalanıp yargılanmasını istiyoruz.
Ama bugün yapılmaya çalışılanın, derin devleti temizlemek değil, bu bahaneyle muhalifleri tasfiye etmek ve -Baykal’ın dün isabetle teşhis ettiği gibi- “kendi derin devletini yaratmak” olduğunu da görüyoruz.
Kavga, sanıldığı gibi demokrasi güçleri ile otokrasi güçleri arasında filan değil:
Kavga, birbirinden beter iki çetenin devlete hâkim olma kavgası...
Birbirlerini batırmaya çalışanların, itişirken tüm gemiyi batırabilecekleri “derin” bir dalaş bu...
* * *
İtiraf edeyim ki gelecek cumadan korkuyorum artık...
Puslu havada bulanık sulara doğru sürükleniyor Türkiye...
Faşizan bir rejim arayanların arayıp bulamayacağı kadar elverişli bir provokasyon ortamı oluştu.
Daha da kötüsü; itidal ve sağduyuyu devreye sokacak, şişeden çıkan cinleri bastıracak, hukuku tartışmanın dışına taşıyacak, aklıselim sahibi bir otorite de görünmüyor ortalıkta...
Dileriz birileri, ortamı yatıştırmak yerine yangına körükle giden Başbakan’a, göremediği sonucu söylüyordur:
Hükümet tansiyonu düşürmezse, tansiyon hükümeti düşürecek.
Ama düşerken, Türkiye’yi de krize sürükleyecek.
| | |
|
Gözaltılar protesto edildi
taylan tarih 22.03.2008, 21:04 (UTC) | | Şişli’deki Cumhuriyet Gazetesi önünde toplanan bir grup, gazetenin İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un, "Ergenekon
Soruşturması" kapsamında gözaltına alınmasını protesto etti.
Gazete önünde bir araya gelen ve aralarında cumhuriyet okurları, 68’liler Vakfı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de bulunduğu grup, İlhan Selçuk’un soruşturma kapsamında Terörle Mücadele
Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınmasına tepki amacıyla Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.
Halaskargazi Caddesi’ni takiben yürüyen ve ellerinde Türk bayrakları, Atatürk fotoğrafları ve "Hepimiz İlhan Selçukuz" yazılı dövizler taşıyan gruptakiler, çeşitli sloganlar attılar.
Bir süre sonra aynı cadde üzerinde yer alan Atatürk Evi önüne gelen grubun önü çevik kuvvet ekiplerince kesildi. Taksim yönüne yürümelerine izin verilmeyen grup, daha sonra gazete binasına dönüş yaptı.
Yürüyüş nedeniyle caddede bir süre aksayan trafik ise yürüyüşün ardından normale döndü.
Öte yandan, gazeteci Mehmet Ali Birand’ın da Cumhuriyet Gazetesi’ne geldiği görüldü.
Yurdun değişik illerinde de gözaltılar protesto edildi.
-İLHAN SELÇUK’UN İFADESİ ALINIYOR-
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, İlhan Selçuk’un yakışıksız bir şekilde gözaltına alındığını söyledi.
Olayı protesto etmek için yürüdüklerini belirten Yıldız, gözaltındaki Selçuk’un durumuna ilişkin, "Aradan geçen 24 saatin ardından avukatlarımız İlhan bey ile görüştü. Sağlık durumunda herhangi bir sorun gözükmüyor. Şu anda da avukatlar eşliğinde ifadesi alınıyor" dedi.
İlhan Selçuk'un gazetedeki köşesi boş bırakıldı
AKP ÖNÜNDE EYLEM
Kendilerini "Genç Siviller" olarak tanımlayan bir grup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kapatma istemi
konusunda, AK Parti’ye "davaya ilişkin savunma yapılmaması ve sivil itaatsizlik" çağrısında bulundu.
AK Parti Genel Merkezi önünde toplanan gruptakiler, "Onlar sizi kapatmadan siz onları kapatın", "Savunma yapma, sivil itaatsizlik yap", "Tek parti olsun temiz olsun" yazılı dövizler açtılar. Gruptakiler adına açıklama yapan Gülsüm Çelebi, AK Parti’nin, kapatılma istemine ilişkin davada "savunma yapmaması gerektiğini" ifade ederek, "Yapılacak ilk şeyin meşru olmayan bu davanın bir parçası olmayı reddetmek ve sivil itaatsizlikte bulunmak" olduğunu öne sürdü. "Savunma yapmanın yıllar sonra geri dönen saltanatı, iki dudak arasındaki adaleti kabul etmek" anlamına geleceğini öne süren Çelebi, bu nedenle AK Parti’nin "cesaretli adımlar atması ve bir an önce sivil anayasa yapması gerektiğini" söyledi. Gruptakiler, açıklamanın ardından dağıldılar.
Oktay Ekşi: Muhalif sesleri susturup laikliği tasfiye etmek istiyorlar
| | |
|
Sosyal güvenlik görüşmelerinde sona gelindi
taylan tarih 22.03.2008, 20:57 (UTC) | | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile sivil toplum örgütlerinin Sosyal Güvenlik Reformu’na ilişkin uzlaşma görüşmeleri dün de devam etti. Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, iş dünyası ve sağlık meslek örgütleriyle bir araya geldi. Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Altan Ayaz, Bakan Çelik’in eyleme ilişkin olarak “işimizi çok zorlaştırdınız” dediğini söyledi. Ayaz, Çelik’in, asgari ücretten vergi alınmadığı halde neden prim alındığının sorulması üzerine de “Haklısınız, benim de içime sinmiyor ama?” dediğini belirtti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “Türkiye için ikiz açık var. Cari açık ve sosyal güvenlik açıkları. Biz reforma her türlü desteği veriyoruz” dedi.
Çelik, işçi, esnaf ve memur emeklilerinin temsilcileri ile de görüştü.Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Başkanı Kazım Ergün, “Sağlıkta katkı payı kaldırılmasını ve refah payının yansıtılmasını önerdik. Bakanlık bu önerilerimize sıcak baktı” dedi.
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 2702 ziyaretçi (4847 klik) kişi burdaydı!
http://ataturkcugenchlik.tr.gg
|
|
|
|
|
|
|
|